İLKÖĞRETİM OKULLARINA İMAM ATANMASI BASIN AÇIKLAMASI

İLKÖĞRETİM OKULLARINA İMAM ATANMASI BASIN AÇIKLAMASI
21 Haziran 2023 tarihinde eklendi, 1.166 kez okundu.
Sosyal Medyada Bizi Paylaşın

1 2 5

BASIN VE KAMUOYUNA

Hükümetten çağdaş, demokratik, laik, eşit yurttaş hakları ve yaşanabilir bir ülke isteyen Sayın sivil toplum örgütleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Hacı Bektaş Veli Dernek üyelerimiz, canlarımız ve basın emekçileri hoş geldiniz.

Bizler burada;

Milli Eğitim Bakanlığı,  Gençlik Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolü adı altında ilköğretim okullarında “manevi danışman” adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanmasına ilişkin değerlendirmemizi yapmak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Bilindiği üzere ülkemizde yürütme görevini yapan hükümet 2022-2023 eğitim öğretim yılında laik ve özgür eğitim geleneğini bozmak adına yeni uygulamalara imza atmaktadır. Öyle ki; eğitimde geçen yılları dahi mumla aratan bir dönemi ülkeye yaşatmaktadır. Din temelli eğitimi bu uygulama ile ilköğretimlere kadar indirgemiştir.

Eğitimdeki bu türden din temelli gericileştirme hamleleri 28 Mayıs seçimleri biter bitmez hızlandırılmış, İzmir ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi imamların derslere sokulması bunun en somut örneği olmuştur.

Seçimden hemen sonra İstanbul’da Bilal Erdoğan’ın yönettiği bilinen TÜGVA’ya 237 okulun tahsis edilmesi, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)” kapsamında yapılan protokolle okullara “manevi danışman” adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanması eğitimde laiklik dışı eğilimlerin ve çok başlılığın artacağını da göstermektedir. .

 

EĞİTİMDE YARATILAN BU KARANLIK TABLO ÜLKEMİZDE YAŞAYAN TÜM YURTAŞLARIN GELECEĞİNİ DE KARARTACAKTIR!!!!!!

 

Son yıllarda çocuklarımız okullarda musluklardan temiz olmayan suyu içip, kantinden bir tost dahi alamazken; kalabalık sınıflara mahkûm edilmişken, mesleki eğitim adı altında sermayeye çocuk işçi olarak sunulurken, ailesi zengin öğrenci ile yoksul öğrenci arasındaki eşitsizlik makası daha da açılmışken, eğitim emekçileri açlık sınırında ücretlere mahkûm edilmişken, 1 milyona yaklaşan atanmayan öğretmen varken, şimdi de eğitim dışında pedagoji dahi almamış ve görevleri camilerde hizmet veren İmamların çocuklarımızı bilinçsiz ve kontrolsüz eğitime tabi tutulması Laiklik temel ilkelerine aykırıdır.

Bizim ülkemiz din temelli bir ülkemi ki; görevi sadece din adamlığı olan devlet memurlarının okullara, hem de ilk öğretimlere girmesi demokrasiye, insan haklarına, eşitliğe, yasalara ve anayasaya aykırıdır. Bu uygulamadan hemen vazgeçilip çocuklarımızı Atatürk ilke ve inkılaplarına göre yetiştirecek öğretmenlere teslim edilmesi gerekmektedir.

Kaldı ki güzel ülkemizi daha dindar bir nesil yetiştirme adına imam hatip liseleri cenneti yaptınız ama sonuçları istediğiniz gibi olmadı ve mezun öğrencilerin birçoğu ya diest oldular ya da İslam dininden uzaklaştılar.

Şimdi de biricik ve körpecik çocuklarımızın Ulu önderimizin istediği gibi bilim ve ilim çerçevesinde eğitim hayatlarına başlaması gerekli iken sadece hanefi mezhebine dayalı İslam öğretisi ile donatılmış cami imamlarının okullarda derslere girmesi, eğitim temeli laik sisteme dayalı bir ülkede insan haklarına aykırıdır.

Ne hakla; çocuklarımıza bir protokol çerçevesinde bu türden uygulamaları dayatıyorsunuz.

Bizler çocuklarımızın bu baskıcı ve zulüm olan uygulamalara tabi tutulmasını istemiyoruz.

Onca skandala rağmen dernek/vakıf maskesi takmış tarikatlar Milli Eğitim Bakanlığı,  Gençlik Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolü aracılığıyla eğitimde cirit atmasını istemiyoruz.

Ülkemizde camiler bile çeşitli tarikatlarca kendi içinde sınıflanmışken; bu cami imamlarının okullarda işi ne……

.Acaba bu uygulamaların devamında ilköğretim okulları Kuran kurslarına dönüştürülüp medrese eğitimine mi geçilecektir. Bunun alt yapısı mı hazırlanmak istenmektedir. Bu konu cevapsız kalması gereken bir sorunsaldır.

Bu türden uygulamalar ne yazık ki uzun vade de Cumhuriyetimizin temel değerlerini alt üst edecek gerici faşist ve tek yönlü uygulamalardır. Acilen bu uygulamadan vazgeçilmelidir.

Türkiye’de eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşıyız. Cumhuriyetimizin temel taşları olan “Çocukları korumak, vatanı korumaktır”.

ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır.

Unutmayınız ki bu ülkenin öğrencileri bizlere  ve öğretmenlerimize Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir. Eğitimi ve çocuklarımızı, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmemek ve sahip çıkmak bizim boynumuzun borcudur.

GERİCİLİĞE KARŞI TOPLUMU UYARIYORUZ!!!!

Ülkemizin en birincil meselesi gericilik ve siyasal İslam olduğunu hatırlatıyor, içinde bulunduğumuz çağdaş, laik ve aydın toplumuz adına hükümetin bu türden toplumun huzur ve barışını bozacak uygulamalardan vaz geçmesini talep ediyoruz.

Hükümetin toplum içerisindeki halkların eşitliği adına uygulamalarında inanç ile ideolojiyi birbirinden ayrı tutarak siyasal din dayatmadan vazgeçmesi tüm ülkenin yararına olacaktır.

 

Siyasal dinciliğin okullara girmesine karşı bu mücadele hepimizin mücadelesidir!

 

Katılımlarınız ve destekleriniz için çok teşekkür ederiz. 21.06.2023

 

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı

Hacı Bektaş Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği

Eskişehir Alevi Dernekleri Platformu

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Sayfa başına git